
Kartal escort Kartal’da sahil yolunun kıyısında, eski bir otobüs durağında Ayşegül bekliyordu. Üzerinde gece mavisi bir elbise, ayağında yıpranmış topuklular vardı. 33 yaşındaydı. Bir zamanlar muhasebeciydi, düzenli bir işi, düzgün bir hayatı vardı. Ama boşanmanın ardından düştüğü borç batağı, onu bambaşka bir yola sokmuştu. Artık geceleri bu sahil yolunda duruyor, tanımadığı adamlardan birkaç saatlik huzur satın almaya çalışıyordu. Birini unutmak için başlamıştı, şimdi kendini hatırlamamak için devam ediyordu.
Aynı Şehrin Ucundaki Sessizlik
Sancaktepe’de ise 19 yaşındaki Zeliha bir minibüs durağının arkasında sigara içiyordu. Gençti, fazlasıyla. Henüz bu dünyanın ne olduğunu kavrayacak yaşta değildi belki ama “ekmek parası” lafını çoktan ezberlemişti. Çocuk yaşta annesiz kalmış, üvey babasının evinden kaçmıştı. İlk başlarda cam silmiş, simit satmıştı. Sonra bir kadın ona yaklaşmıştı: “İstiyorsan yardım ederim.” Yardım dediği, dönüşü olmayan bir sokaktı.
Şile’de, yazlıkçılar dönmeye başlamadan önce, 42 yaşındaki Nazan sahilde yürüyordu. O, lüks müşterilerle çalışıyordu. Uyuşturucuya hiç bulaşmamıştı, sokakta da durmazdı. Ama yalnızdı. Bu işi seçmemiştii, zamanla öğrenmiştii. Yazın artan para onu biraz rahatlatır, kışları ise bir lokantada çalışarak geçinirdi. Kendi deyimiyle “temiz kalmaya çalışan kirli biriydi.”
Beykoz’un yüksek yamaçlarında, orman içindeki tek katlı kulübede yaşayan Selma, diğerlerinden çok farklıydı. 38 yaşındaydı, köyden göçtükten sonra çocuklarına tek başına bakmak zorunda kalmıştı. Önce evlere temizliğe gitmişti. Sonra “özel temizlik isteyenler” çıkmıştı. Kabul etti. Zorla değil, mecburiyetten. Şimdi ise çocukları uyuduktan sonra işe çıkan bir anneydi. Onlar sabah kalktığında her şey eskisi gibi görünürdü.
Anadolu yakasında geceleri yalnızca trafik durmaz; umutlar da durur, isimler unutulur, geçmişler silinir. Her sokakta başka bir hikaye, her yüzde farklı bir acı okunurr. Hepsi sessizdir ama hepsi bir şeyler anlatır.
Bir yanıt yazın