
Ümraniye escort Meryem, Ümraniye’nin Ihlamurkuyu Mahallesi’nde, henüz yıkılmamış bir gecekondu mahallesinde yaşıyordu. Eskiden memurlar otururdu bu sokaklarda; şimdi çoğu ya taşınmış ya da zamana direnemeyip unutulmuştu. Meryem’in kaldığı evin çatısı kışın su alır, yazın böcek kaynardı. Ama hiç sesi çıkmazdı. Çünkü bu ev, yıllar önce kaybettiği her şeyin son hatırasıydı.
Bir zamanlar ev hanımıydı. Üç yıl boyunca iyi kötü bir evliliği vardı. Sonra kocası iflas etti, alkol başladı, şiddet… Bir gece kaçtı. Kaçarken cebinde sadece bir küpe vardı. O küpeyi daha sonra ilk müşteriye verip bir gece karnını doyurdu. Şimdi ise arkasına bakmıyordu. Çünkü bakarsa dayanamazdı.
Kapatılmış Bir Durağın Önü
Ümraniye escort O gece Meryem, Alemdağ Caddesi’nin yan sokaklarından birinde, eskiden otobüs durağı olan ama artık tabelası bile sökülmüş bir köşede bekliyordu. Etrafta kimse yoktu. Derken genç bir adam yaklaştı. Üzerinde kuryelik montu vardı. Kaskını çıkardı, ama yüzünde bir ifade yoktu.
Yanına yaklaştı, “Ben senden bir şey satın almak istemiyorum,” dedi. “Sadece biriyle konuşmak istiyorum. Çok yoruldum.”
Meryem önce geri çekildi. Sonra adamın oturduğunu görünce kendisi de yanına çömeldi. Adam annesinden bahsetti. Yeni ölmüştü. Kendini suçluyordu, bakamamıştı. Ağladı. Meryem dinledi. Hiç konuşmadı. Bir ara çantasından ıslak mendil çıkarıp uzattı. Adam teşekkür etti. Cebinden para uzattı, Meryem başını salladı: “Bunu satmadım,” dedi.
Sabah olduğunda genç adam gitmişti. Meryem hâlâ oradaydı. Otobüslerin artık durmadığı durakta, içinden geçen bir hayatı bekliyordu sanki. Ve ilk defa, para almadan yaptığı bir gecenin daha ağır ama daha onurlu bir tarafı olduğunu fark etti.
Bir yanıt yazın